Merhaba! Bu hafta; pizzaların en güzel ve en sadelerinden biri olan Margherita’nın doğuş hikayesini anlatıyoruz.
Klasik pizzanın atası, modern pizzanın temeli; ah Margherita! Fonetiği kulağa ne de hoş geliyor! Anlamının ötesinde birçok şeyi çağrıştırıyor gibi ve bir kız çocuğuna vermek için de zarif bir isim olabilir desek, bu hiç de absürt olmaz!
Bugün en popüler pizza çeşidi olan Margherita; 1800’lü yıllarda, İtalya’nın Napoli kentinde, halkın yoksul kesiminin hamur üzerine peynir ve domates koyarak yaptığı ve yüzyıllarca haz almaktan ziyade karınlarını doyurmak için tükettiği bir yiyecek olmuştur.
Pizzanın ana vatanı sayılan Napoli merkezli haber sitesinin açıklamalarına göre; Margherita en az 204 yaşındadır. Bununla beraber; dünya çapında bir üne kavuşması ise, İtalya Tarım Konfederasyonu Coldiretti’nin verilerine göre; 1889 yılına dayanır. Kayıtlara geçen ilk Margherita, 1889 yılı Haziran ayında yapılmıştır. Bu tarihe kadar soylular ve elitlerin “mide bulandırıcı” olarak tanımladıkları bu yemeğin kaderi, işte tam da bu noktada dönüyor!
***
***
O tarihlerde, Napoli’deki yazlık ikametgahları olan Capodimonte Sarayı’nda bulunan İtalya Kralı 1.Umberto ve Kraliçe Margherita; kendilerini memnun etmek için tüm hünerlerini sergileyen saray aşçılarından ilginç bir istekte bulunur. Genellikle Fransız yemekleri tüketen Savoy’lu Kraliçe Margherita, zarif Fransız mutfağından sıkılmış olacak ki; Napolitano halkının karın doyurucu ve ucuz olması sebebiyle tükettiği büyük hamuru merak ettiğini ve denemek istediğini söyler.
Fakat saray aşçılarının, bir yoksul yiyeceği olan pizzanın nasıl yapılması gerektiği konusunda en ufak bir fikri yoktur. Bunun üzerine, hemen sarayın yanındaki pizza restoranın sahibi Raffaela Esposito saraya çağırılır. Napoli’li bir pizza ustası olan Esposito, kral ve kraliçe şerefine üç çeşit pizza hazırlayıp sunar. Sunduğu pizzalardan birini milli duyguları da okşayacak bir şekilde hazırlar: İtalya bayrağının renklerini simgeleyerek! Yeşil için fesleğen, kırmızı için domates, beyaz için mozzarella peynirini kullandığı bu pizza, kraliçenin, kendisine sunulan pizzalar arasından en çok beğendiği olur. Esposito kraliçeyi onurlandırmak adına, bu pizzanın adını Margherita koyar. Bir başka rivayete göre ise Esposito, kraliçenin bu pizzanın adını sorması üzerine heyecanlanarak, yanlışlıkla kraliçenin adını telaffuz etmiştir.
Öyle ya da böyle, Kraliçe Margherita, pizzayı o kadar çok beğenmiştir ki, Espasito’ya bizzat bir takdir ve teşekkür mektubu gönderir. Kraliçenin, söz konusu pizzadan “Pizza Margherita” şeklinde bahsettiği bu mektup; kısa zaman içinde tüm halk tarafından duyulur ve böylece artık “Margherita” adıyla anılmaya başlanan pizza, yoksul halkın sofralarından çıkıp zengin halkın mutfağına taşınır. Söz konusu restoran, bugünkü adıyla “Pizzeria Brandi”, hala Napoli’de faaliyetlerini sürdürmekte ve ilgili mektup ise, hala bu pizza dükkânının camında sergilenmektedir.Bugün, Marhgerita pizza,dünyanın neredeyse her yerinde bulabileceğimiz en standart en temel ve en popüler pizza çeşididir. Beyaz, kırmızı ve yeşil renkleriyle İtalyan bayrağını simgeleyen Margherita, İtalyanların “milli yemeği” olarak kabul edilir ve en sevdikleri yiyecekler arasındadır. İtalyanlar’ın yılda kişi başına ortalama 7,6 kilo Margherita yediği bilinmektedir.
***
(Günümüz Brandi Pizza Restoranından Bir Kare)
***
Bizim de favori pizzalarımızdan olan Margherita’nın, İtalya mutfağından dünyaya açılış ve statü atlama hikayesini, mis gibi kokan Margherita pizzamızdan bir dilim alırken sonlandırıyoruz. Hayalimizde ise bir resim; dudağının kenarına bulaşmış sıcacık peynir ve domates sosu ile Kraliçe Margherita.
Ah Margherita!
(Kraliçe Margherita)
